Glutatyon Tedavisi
Son yıllarda estetik tedavilerdeki uygulamaların hemen hepsi, cilt dışından uygulamalardır. Bu konuya yeni bir soluk olan glutatyon tedavisi vücudun dışından değil hücresel bağlamda bir tedavi şeklidir.
Glutatyon tedavisi bağışıklık sistemini güçlendiren ve destekleyen, yaşlılık sebebiyle ortaya çıkan birçok hastalığın önlenmesini sağlayan güçlü bir antioksidandır. Kısaca özetlersek bu protein vücudumuzda bulunan toksinleri temizler.
Vücudumuzda enerji santralleri olarak adlandırılan mitokondrilerin sağlıklı ve hızlı şekilde çalışmasını sağlamaktadır. Sağlıklı bir yaşam için oldukça önemli olan glutatyon oluşabilecek hastalıkların önüne geçmek ve insan vücudu üzerindeki tüm yaşlanma belirtilerinin önlenmesine sağlayacak nitelikte bir proteindir.
Birçok hastalığa konuşmasının engelleyen ve özellikle bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve korunması adına vücudu koruyan bir protein türüdür.
Glutatyon Nedir?
Glutatyon tedavisinde kullanılan glutatyon vücuda zarar verebilecek olan toksik maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasını ve yok edilmesini sağlayarak bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için kullanılan bir antioksidandır. Birçok hastalıktan korunmak ve daha sağlıklı bir yaşam sürebilmek için gerekli olan glutatyon molekülü glisin, sistein ve glutamin amino asitlerinden oluşmaktadır.
Örneğin genç yaşlardaki vücut sağlığımız, cildimiz, hastalıklara karşı olan direncimiz, savunma mekanizmamız güçlüyken, ileriki yaşlarda bu dinamiklerde azalmalar görülür. Bunun sebebi antioksidan kapasitenin azalmasıdır. İşte bu antioksidan kapasitenin en önemli kaynaklarından başlıcası glutatyondur.
Zamanla veya çeşitli durumlarla vücudumuzda azalan glutatyonu dışardan takviye almak tekrar bedenimizde hücresel yenilenmeye olanak sağlar.
Yaşlanma, kanser, kalp ve damar hastalıkları, demans ve birçok kronik/dejeneratif hastalığın önlenmesinde temel öneme sahip olan glutatyon molekülü üç yapı taşından oluşur, bunlar karaciğerde sistein, glisin ve glutamit adlı aminoasitlerdir.
Vücudun kendi ürettiği güçlü antioksidanlardan biri olan glutatyon, tüm organ ve dokuları serbest radikallerin neden olacağı zararlı etkilerden korur. Bağışıklık sistemini destekler, sigara ve alkolün zararlı etkilerinin önlenmesinde görev alır.
Hastalıklardan korunmaya yarayan glutatyonu oluşturan aminoasitler;
- Kanserin önlenmesinde.
- Bir çok kalp ve damar hastalıklarının önlenmesinde.
- Yaşlanma zamanını daha ileriye taşımakta.
- Demans adı verilen bunama rahatsızlığında
- Birçok kronik rahatsızlığın önlenmesinde
Büyük etki sağlamaktadır. İçerisinde bulundurduğu amino asitler sayesinde çok güçlü bir antioksidan olan glutatyon vücutta bulunan ağır metalleri serbest durumdaki radikalleri ve toksik olan bir çok maddeyi vücuttan uzaklaştırmaktadır.
Doğal bir mucize olarak adlandırılan glutatyon bileşenleri ile sağlıklı bir vücuda kavuşur. En çok beyin hücrelerinde ve karaciğerde etkisi görülen glutatyon insan vücudunda doğal olarak üretilir.
Vücut üretilen glutatyon üretimini kötü beslenme sigara ve alkol tüketimi zaman geçtikçe yavaşlatmaktadır. Kötü beslenme sigara alkol tüketimi ve kullanılan bir çok ilaç etkisiyle yavaşlayan glutatyon üretimi dışarıdan alınarak sağlığına bilmektedir.
Glutatyon Tedavisi Nasıl Uygulanır?
Vücuda verilmek istenen glutatyon vücuda verilmeden önce saf su ile veya ampuwa karıştırılmalıdır. Bir protein olan glutatyon damardan vücut içerisine verilmektedir. Bunun nedeni ise ağız yolu ile alındığı taktirde mide içerisinde etkisini yitirecek ve herhangi bir faydasının olmayacağıdır.
Damar yolu ile vücuda enjekte edilen glutatyon direkt olarak kan ile karışarak vücutta bulunan serbest radikallerin ortadan kaldırılmasını sağlayacaktır.
Vücut içerisine enjekte edilen glutatyon en aktif şekilde kullanıldığı yöntem damardan vücuda enjekte edilme yöntemidir.
Bu uygulama ile 10 dakika ile 20 dakika arasında gerçekleştirilen bu yönteme istinaden ağrısız ve acısız bir şekilde tedavi gerçekleştirilmiş olur.
Glutatyon uygulaması günümüzde birçok kişi tarafından gerçekleştirilmektedir ancak dikkat edilmesi gereken bazı kritik noktalar mevcut.
Op. Dr. Onur Üstünel muayenehanesinde gerçekleştirilen Glutatyon uygulaması;
- 2-8 derece arasında özel cam setlerle muhafaza edilir ve Op. Dr. Onur Üstünel adına özel üretilir.
- Almanya menşeilidir ve ülkemizdeki kurumlarca denetlenerek uygulamaya uygun bulunmuştur.
- Birebir doktor kontrolünde gerçekleştirilir.
- Kişiye özel uygulanır.
- Hastalık özelinde gelen hastaların yapılmış tetkikleri de baz alınarak uygulama bütün olarak ele alınır.
Glutatyon Eksikliği Belirtileri
Glutatyon vücutta üretilen bir proteindir. Ancak bazı nedenlerden dolayı Glutatyon üretimi yavaşlayabilir. Glutatyon vücuttaki seviyesini azalmasına neden olan toksin maddeler, çevre kirliliği ve yaş gibi bir çok faktör bulunmaktadır. Bu nedenle kurutasyon dışardan temin edilmektedir.
Yaş ilerledikçe azalmakta olan glutatyon üretimi yaşlanma hızını artırdığı gibi vücudun kendini yenileme özelliğini de azaltacaktır. Bu eksiklik beraberinde kişinin sağlıklı görünümünü de azaltacak ve kişi kendini çoğu zaman yorgun ve bitkin hissedecektir.
Glutatyonun eksikliği ile beraber kişide kronik yorgunluk belirtileri, cansız bir görüntüye sahip cilt görünümü, vücutta bulunan kas ve eklemlerde aşırı güç kaybı ve bağışıklık sistemindeki yavaşlamalar şeklinde belirtiler oluşturmaktadır.
Haftalık olarak veya günlük olarak damar yolu ile verilen glutatyon, vücudu vücutta bulunan zararlı atıklardan arındırır ve hücre yenilenmesine katkı sağlar. Bir detoks kürü olarak da bilinen glutatyon vücuttaki toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar.
Mevsim geçişlerinde bağışıklık sisteminde çökmeler yaşanmaktadır. Glutatyon bağışıklık sisteminde ki bu çökmelerin seviyesini azaltmaktadır.
Sağlıklı bir vücutta bulunması gereken glutatyon miktarı on gramdır ve takviye ürünler ile alınabilecek olan maksimum glutatyon seviyesi 100 150 gram civarındadır.
Glutatyon Eksikliği Neden Olur?
Glutatyon eksikliğini oluşmasına birçok neden etki etmektedir. Bunlardan bazılarını sıralayacak olursak;
- Çevresel nedenler ile vücudumuzda toksin miktarının artmış olması nedeniyle glutatyon miktarı azalmaktadır. Çevresel faktörler ile vücudumuzda artan toksin miktarı vücutta bulunan glutatyon harcamasını da arttıracaktır. Artan bu ihtiyaç ile vücutta bulunan glutatyon miktarı yetersiz kalacaktır.
- Gündelik hayatımızda yaşamış olduğumuz aşırı kaygı, stres ve depresyon gibi bir çok durum da glutatyon miktarını azaltmaktadır.
- Gün içerisinde gerçekleştirdiğimiz aşırı egzersiz ve aşırı spor vücutta bulunan serbest radikal miktarını artıracağından dolayı glutatyon miktarını azaltmaktadır. Hafif yapılan spor ve egzersizler glutatyon seviyesini arttırmaktadır.
- Bulutasyon seviyesinin korunması ve artırılması için en önemli olan faktörlerden biri gece uykusudur. Geç saatte uyuma durumları glutatyon seviyesini azaltmaktadır.
- Çok uzun süre cep telefonu kullanımı Glutatyon seviyesini azaltmaktadır.
- Gece bilgisayar ve tablet kullanmak, gece lambalarının ışığına maruz kalmak vücutta bulunan melatonin seviyesini düşürür. Bu düşüş ile birlikte glutatyon için çok önemli olan melatonin seviyesinin düşmesi ile birlikte glutatyon seviyesinde de düşmeye sebep olacaktır.
Glutatyonun Faydaları
Son yıllarda estetik tedavilerdeki uygulamaların hemen hepsi, cilt dışından uygulamlardır. Bu konuya yeni bir soluk olan ‘’glutatyon’’ tedavisi vücudun dışından değil hücresel bağlamda bir tedavi şeklidir.
Örneğin genç yaşlardaki vücut sağlığımız, cildimiz, hastalıklara karşı olan direncimiz, savunma mekanizmamız güçlüyken, ileriki yaşlarda bu dinamiklerde azalmalar görülür. Bunun sebebi antioksidan kapasitenin azalmasıdır. İşte bu antioksidan kapasitenin en önemli kaynaklarından başlıcası glutatyondur.
Zamanla veya çeşitli durumlarla vücudumuzda azalan glutatyonu dışardan takviye almak tekrar bedenimizde hücresel yenilenmeye olanak sağlar.
Yaşlanma, kanser, kalp ve damar hastalıkları, demans ve birçok kronik/dejeneratif hastalığın önlenmesinde temel öneme sahip olan glutatyon molekülü üç yapı taşından oluşur, bunlar karaciğerde sistein, glisin ve glutamit adlı aminoasitlerdir.
Vücudun kendi ürettiği güçlü antioksidanlardan biri olan glutatyon, tüm organ ve dokuları serbest radikallerin neden olacağı zararlı etkilerden korur. Bağışıklık sistemini destekler, sigara ve alkolün zararlı etkilerinin önlenmesinde görev alır.
Serbest Radikalleri Nötralize Eder
Metabolik olaylar, maruz kaldığınız radyasyon ve daha birçok zararlı etken vücudunuzda hücrelere zarar veren serbest oksijen radikali adı verilen moleküller oluşturur.
Bu moleküller aşırı miktarda artması durumunda vücudumuzun doğal antioksidan mekanizması onları etkisizleştiremez. Sonuç olarak hücreleriniz zarar görür ve birçok hastalığın oluşma riski artar.
Glutatyon, serbest radikalleri nötralize ederek, dokuları korur, antijen sunumu teşvik ederek ve CD8 hücrelerini uyararak bağışıklık sistemini geliştirir. Bu sayede vücudunuzu zararlı etkilerden korur ve hücrelerin zarar görmesini engeller.
Vücutta Biriken Ağır Metalleri Temizler
Glutatyon, bedende biriken ağır metalleri ve kimyasalları temizler.
Nörotoksik cıvadan ya da kanserojen arsenik, kadmiyum, bakırdan temizlenmek, meyve ve sebzelerdeki kimyasal kirlerden kurtulmak, et ve süt ürünlerindeki hormonlar ya da antibiyotiklerden arınmak için glutatyon etkilidir.
Glutatyon, bir cıva ve antioksidan taşıyıcısı olarak, vücudu cıva toksisitesinden korumakta üç ayrı rolü vardır.
- Özellikle metil cıva ile bağlanan glutatyon, cıvayı, hücresel proteinlere bağlanarak enzimler ve dokulara zarar vermekten alıkoyan bir kompleks oluşturur.
- Karaciğer, böbrek ve beyinde bulunan Glutatyon-cıva kompleksleri, cıvanın vücuttan taşınması ve elimine edilmesinin birincil formu gibi görünür.
- Glutatyon, cıva tarafından üretilen hidrojen peroksit, tekli oksijen, hidroksil radikalleri ve lipid peroksitlerine karşı savunma sağlayarak, hücrenin antioksidan kapasitesini artırır.
Tip 2 diyabet ve insülin direncinin zararlı etkilerini azaltır
Kronik stres ve inflamasyon insülin direncine sebep olan durumlar arasındadır. Tip 2 diyabette glutatyon takviyesi insülin direncinin yenilmesinde, aşırı insülin salınımına bağlı inflamasyonun ve oksidatif yükün azaltılmasına yardım ederek tedaviyi kolaylaştırır, yüksek kan şekerinin yarattığı sinir hasarını azaltır.
Karaciğer yağlanmasında tedaviyi kolaylaştırır
Obezitenin artması, kötü beslenme ve sık karşılaşılan insülin direnci non-alkolik karaciğer yağlanması riskini artırır. Glutatyon takviyesinin yapılan araştırmalarda karaciğer hasarını engellediği ve alkolün etkisi dışında oluşan karaciğer yağlanmasını gerilettiği kanıtlanmıştır.
Tümör hücrelerinin oluşumunu azaltır
Antioksidan maddeler vücuttaki oksidasyonu önleyici veya yağların oto-oksidasyonunu yavaşlatan maddeler olarak tanımlanabilir. Vücudun en güçlü antioksidanı glutatyon serbest radikallerle reaksiyona girerek; hücrelere zarar vermelerini önler.
Bu özellikleriyle hücrelerin anormalleşme ve sonuç olarak tümör oluşturma risklerini azalttıkları gibi, hücre yıkımını da azalttıkları için, daha sağlıklı ve yaşlılık etkilerinin minimum olduğu bir hayat yaşama şansını yükseltir.
Glutatyon Tedavisini Kimler Kullanamaz?
Vücutta yaşlanmayı önleyen en önemli proteinlerden biri olan glutatyonu bazı bireyler kullanamamaktadır. Glutatyon tedavisini kullanamayan kişileri sıralayacak olursak;
- Hamilelik sürecinde olan kadınlar.
- Çocuklar
Bu tedavi yöntemi hakkında yeterince çalışma yapılmamış olduğundan dolayı kullanamamaktadır.
Glutatyon Kaç Seans / Kür Olmalı?
Glutatyon tedavisinde birçok yöntem kullanılmaktadır. Bu tedavi türlerinden biri olan IV Yolu ile damardan uygulanan glutatyon tedavi yöntemi glutatyon takviyesinde kullanılmaktadır.
Dünya üzerindeki en yaygın, en hızlı ve en etkili olan yöntemlerden biridir. Bu tedavi yönteminde bir kür haftada bir gün uygulanmak üzere beş hafta vücuda glutatyon takviyesi yapılarak sağlanmaktadır.
Bu tedavi esnasında bir seansın gerçekleşme süresi 15 dakikadır. Bu işlem gerçekleştirdikten sonra hastanın hastaneye yatışı gerekmemektedir. Doktor tavsiyesi ile hasta kabul ettiği taktirde yılda iki kür uygulama yapılabilmektedir.
Glutatyon Serumun İçinde Ne Var?
Glutatyon üç maddenin birleşiminden oluşmaktadır. Bu üç maddede bir aminoasittir. Glutatyon serumların içerisinde de bu üç aminoasit;
Glutamin:
Protein sentezi gerçekleştiren aminoasittir. Kasta oluşan yıkımların engellenmesini sağlar. Hücresel yapıların korunmasını sağlamaktadır. Kas onarımı ve kas ağrıları gibi durumların azalmasını sağlar. Bu aminoasit özellikle spor yapan insanların kullanmış olduğu gıda takviyesi ürünler içerisinde sıkça bulunmaktadır.
Glisin:
Vücutta bulunan aminoasitler arasında en basit olan aminoasitlerden biridir. Merkezi sinir sistemi için en önemli olan aminoasitlerden biridir. Özellikle Sara hastalığında ortaya çıkan süreçlerin tamamında tedavi edici olarak kullanılmaktadır. Glisin aşırı alkol iç tüketimi gerçekleştiren insanlarda oluşan karaciğer hasarının engellemesini sağlamaktadır. Kreatin ve kolajen üretimine katkı sağlamaktadır.
Sistein:
Vücut içerisinde bulunan temel 20 aminoasitten biridir. Birçok besin de sıkça karşımıza çıkan bir aminoasit olan sistein beyaz ette, kırmızı ette, sarımsakta, yumurtada ve soğanda bulunmaktadır. Ayrıca sistein un işleme maddesi olarakta gıda sektöründe kullanılmaktadır.